Tabutta Rövaşata - İnceleme

TABUTTA RÖVAŞATA (1996)

Yönetmen:  Derviş Zaim
Senaryo: Derviş Zaim
Oyuncular: Ahmet Uğurlu, Tuncel Kurtiz, Ayşen Aydemir, Fuat Onan
Görüntü: Mustafa Kuşçu
Müzik: Baba Zula, Yansımalar
Yapım: Derviş Zaim, Ezel Akay




Filmin Konusu:
Sokaklarda yatan, en büyük tutkusu geceleri otomobil çalarak, sabah çaldığı yere bırakmak olan Mahsun’un öyküsüdür. Polise göre uslanmaz bir serseridir ve sokaklarda yatmaktadır. Eroin bağımlısı bir kıza aşıktır. Kızın uyuşturucu parası için erkeklerle birlikte olduğunu öğrenmesi Mahsun için büyük bir hayal kırıklığı olmuştur.

Filmin Öyküsü:
Film, balıkçıların ağ toplayan görüntüleri ile başlamaktadır. O gün istedikleri gibi balık çıkmamıştır. Uyuşturucu alan bir kız görürüz. Sokaklarda yaşayan Mahsun ve arkadaşı Sarı, Reis adı verilen balıkçının ağlarındaki balıkları temizleyerek karınlarını doyuracak parayı kazanmaktadırlar. Ağları temizledikten sonra para alırlar. İçki içerler. Gidecek evleri olmadığı için kapanana kadar kahvede otururlar. Geceyi geçirmek için inşaata giderler. Polis inşaatı basarak, Mahsun’u hırsızlıkla suçlar. Mahsun suçsuz olduğunu, bütün geceyi kahvede geçirdiğini söyler. Kahveci ile yüzleştirdiklerinde bunu doğrular. Mahsun aynı gece yattığı teknede üşümüştür. Gündüz görüp, beğendiği bir arabayı çalar. Isıtıcısını açarak ısınır. Bir kayıkta yatan arkadaşı Sarı’nın yanına giderek araba olduğunu söyler. Ancak Sarı uyanmak istemez. Mahsun bütün gece araba ile gezer. Bir köpeğe çarpınca onu veterinere götürür. Patronunun çarptığını söyler. Köpeği bırakıp kaçar. Sabah arabayı temizleyip, aldığı yere bırakır. Uyuşturucu müptelası kız kahvenin penceresinden onu izlemektedir. Kahvede çay içen Mahsun’un kaçamak bakışlarından kızdan hoşlandığını anlarız.
Mahsun, polisin kendisini ve Sarı’yı aradığını duyar. Koşarak yanına gittiği, teknede bıraktığı yerde yatan Sarı’yı ölü bulur. Reis ve arkadaşları Sarı’yı gömerler. Mezarı başında şarap içip, mezarını da şarapla sularlar. Mahsun, polisten korkusuna cenazeye katılamamıştır. Sarı’nın şerefine yakılan ateşin başına da bu yüzden gitmek istemez. Saklanmaktadır. Yine de polise yakalanmaktan kurtulamaz. Falakada dayak yer. Reis karakola çağrılır. Mahsun’un çaldığı araba İçişleri Müsteşarının arabasıdır. Reis’ten Mahsun’a göz kulak olması istenir. Reis kabul etmek istemez. Polis, ambulans, itfaiye arabası çalan biri teknene eroin de koyar diyerek Reis’i üstü kapalı uyarır. Reis, Mahsun’u karşısına alarak konuşur. Kahve kapanana kadar orada kal, sonra teknede yatmamak kaydıyla kayıkhanede uyu der. Kahvehaneye olan  borcunu da ödeyecektir. Mahsun’a kış bitene kadar bu şekilde idare edeceklerini söyler. Mahsun, Sarı’nın mezarına gider. Reis için çalışmaya devam eder. Hoşlandığı kızı sabahları gözetler. Araba çalmaya ve dayak yemeye de devam eder.
Mahsun, bir TV ekibinin Rumelihisarı önünde yaptıkları bir çekimi izlemektedir. Muhabir, Fatih Sultan Mehmet zamanında Rumelihisarı yapılırken İran’dan getirtilen bereketi, çoğalmayı, kötülüklere karşı iyiliği temsil eden tavuskuşlarından bahsetmektedir. Şimdi de İran ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e hediye edilen  50 adet tavuskuşu Rumelihisarı’na yerleştirilecektir. Bunları duyan Mahsun, kuşları görmek için Hisar’a girmek ister. Ancak bilet alması gerektiği söylenir. Daha önce rahatlıkla girdiği, semtinin mekanı olan Hisar’a sokulmamasına bozulur.
Akşam gittiği kahvede yine kızı görür. Kahve kapanırken Mahsun hesabı haftaya Reis’in kapatacağını belirtse de kahveci Zeki inanmaz, hesabı ödemezse artık kahvede oturamayacağını söyler. Mahsun bir belediye otobüsü çalar. Yine dayak yer. Reis, polise söz verdiği gibi Mahsun ile ilgilenmeye başlar. Öksürdüğü için doktora götürür. Kahveci Zeki’den Mahsun’a bir babalık yapmasını ister. Zeki, Mahsun’u kahvedeki odalardan birine yerleştirir. Kahvenin tuvaletinde çalıştırmaya başlar. Oraları temizleyip, para toplamakla görevlidir. Aşık olduğu kız, tuvaleti uyuşturucu içmek için kullanmaktadır. Mahsun için bulunmaz bir fırsattır bu. Saçlarını tarayarak kızı bekler. Kız çıktıktan sonra tuvalete girer. Yere düşen fularını alır.
Mahsun, tavuskuşlarına kafasını takmıştır. Rumelihisarı’na gizlice girer. Bir tavuskuşu yakalar. Kucağında kuş ile Hisar içerisinde gezinir. Türkiye’nin maç kazandığı bir akşam dışarıda korna sesleri duyulurken; Mahsun yattığı yerden hayal kurmaktadır. Kızı ve tavuskuşunu düşünür. Kızın tuvalette unuttuğu fularını yıkar. Ona geri verir. Bir süre sohbet ederler. Hisara tekrar gider. Tavuskuşlarını sever. İçki alır. Reis ve arkadaşları ile Sarı’nın mezarına giderek içki içerler. Mezarı içki ile sularlar. Mahsun, kahvede oturan kızın yanına giderek tuvaletin kapısına erkek-kadın yazmasını ister. Kız pamuk sorar. Mahsun eczaneye gidip alır. Kız tuvalette yine uyuşturucu alır. Kızın kalacak yeri olmadığını öğrenen Mahsun, bazı zamanlarda kahvedeki odada kalabileceğini söyler. Odanın anahtarını verir. Ancak iyi niyetle yaptığı bu teklif kız tarafından başka amaçla kullanılır. Odaya bir erkek alır. Uyuşturucu parası için erkeklerle birlikte olmaktadır. Mahsun durumu anlayınca hayalkırıklığına uğrar. Bu duruma çok sinirlenir. Gene araba çalar.
Çaldığı araba ile Hisar’a gider. Bir tavuskuşu alır. İstanbul’u gezer. Araba bozulunca otobüsle eve döner. Uyuşturucu krizine giren kız para aramaktadır, tuvalete gelerek Mahsun’dan onu para bulmak için Taksim’e götürmesini ister. Bir araba çalıp, kızı götürür. Kız bir eve girer. Mahsun’a beklemesini söyler. Dönüşte arabayı bıraktıktan sonra kızı bir banka oturtur. Kendinde değildir. Kahveye gittiğinde oturan iki polisi görünce geri kaçar. Reis’in teknesini çalar. Kızı da alarak Boğaz’a açılır. Dümeni bırakıp, baygın olan kızın yanına oturur. Yanaklarından öper, sarılır. Başıboş kalan tekne bir kayaya çarparak, parçalanır. Bir gemi tarafından kurtarılırlar. Mahsun, kahveden kovulur. Reis’ten dayak yer. Bir kere daha sokaklarda ve açtır. Hisar’a giderek bir tavuskuşu yakalayıp keser. Tam pişirecekken bekçi tarafında n yakalanır. Dayak yer. Kahvede oturanlar Mahsun’un tavuskuşu çalıp, yemeğe çalıştığının haberini TV’den şaşkınlıkla öğrenirler.

Değerlendirme:
Tabutta Rövaşata, Rumelihisarı civarında yaşayan evsiz Mahsun’un gerçek hayattan uyarlanmış öyküsüdür. Mahsun, soğuk gecelerce ısınmak için araba çalıp sabaha kadar gezdikten sonra çaldığı arabaları silip, temizleyip eski yerlerine bırakmaktadır. Bu nedenle de sürekli karakolda polislerden dayak yemektedir. Çevredekilere göre işe yaramaz serserinin tekidir. Eroinman bir kıza duyduğu platonik aşkı onun geçici  bir süre için düzene giren yaşamını doğrudan etkileyecektir. Mahsun, polisin de zorlaması ile kahvede tuvalet bekçilği yapmaya başlamıştır. Ancak kızla gelişen arkadaşlığı saflığı ve iyi niyeti nedeniyle başını belaya sokacaktır.
Mahsun, hayattan sürekli tokat yemiş bir karakterdir. Haksızlığa uğramaya, azarlanmaya, küçük görülmeye tahammülü yoktur. Bu inadı nedeni ile özellikle kendisine yapma denilen şeyleri yapmaktan geri duramamaktadır. Araba çalması, tavuskuşunu kesmesi hep bir isyan sonucudur. Tavuskuşlarını görmeye giremezsin derler. İnat ederek Hisar’a gizlice girerek onlarla vakit geçirir. Polislerden korkmasına, dayak yemesine rağmen inatla ve birşeylere kızdığında araba çalmaya devam etmektedir. Etrafındakiler tarafından anlaşılamamış bir karakterdir. Serseri denmekte ve ciddiye alınmamaktadır. Aşık olduğu,yanında utandığı, dost olmaya çalıştığı kızın para karşılığı erkeklerle birlikte olduğunu öğrenmesi ve bunu ona verdiği odada yapması Mahsun’u yine hayal kırıklığına uğratmıştır. Yine ciddiye alınmamıştır.
Yalın, düz anlatımı ile film aşırıya kaçmadan bir kaybedenin öyküsünü anlatmaktadır. Bu kaybeden, isyanını, kaybedişini haykırmamaktadır. Kendi içinde yaşamaktadır. Dışarıdan sıradan bir araba hırsızı olarak görülse de bu arabaları gerçekte hırsızlık amacı ile değil, sesini duyurmak için çalmaktadır. Kısa planlarla, düşük bütçe ve az mekanla yönetmen Mahsun’un öyküsünü anlatmaya çalışmıştır.

Yapısal Şema:

Mekan
İstanbul Rumelihisarı

Karakterler
Mahsun, Reis, Eroinman kız

Tema
Yalnızlık, kaybediş, inat

Filmin Zaman Çizgisi
Mahsun’un Hayatta Kalma Mücadelesi
Eroinman kızla tanışması
Tavuskuşunu keserek yakalanması

Unknown

Some say he’s half man half fish, others say he’s more of a seventy/thirty split. Either way he’s a fishy bastard. Google

1 yorum: